| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | act upon v. | doğrultusunda hareket etmek | ||
|
We therefore demand that the procedure be speeded up and that Parliament's resolutions be acted upon. Bu nedenle prosedürün hızlandırılmasını ve Parlamento'nun kararları doğrultusunda hareket edilmesini talep ediyoruz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | act upon v. | etkilemek | ||
| General | act upon v. | -e göre davranmak | ||
| General | act upon v. | -e göre hareket etmek | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | act upon v. | ileriye taşımak | ||
| Phrasals | act upon v. | devam ettirmek | ||
| Phrasals | act upon v. | e göre davranmak | ||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | act upon instructions v. | talimatlara uymak |
| Phrasals | ||
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir şeyle) ilgili harekete geçmek |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir şeyle) ilgili aksiyon almak |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir konuda) harekete geçmek/aksiyon almak |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir konuda) bir şey yapmak |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir şeye) göre davranmak |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir şeye) göre hareket etmek |
| Phrasals | act upon (something) v. | (bir şey) doğrultusunda hareket etmek |
| Phrasals | act upon (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bir şekilde etkilemek |
| Law | ||
| Law | attempted lewd act upon a minor n. | reşit olmayan birisiyle cinsel ilişkiye teşebbüs |
